This is the html version of the file http://www.karam.org.tr/DergiPdfDetay.aspx?ID=154.
Google automatically generates html versions of documents as we crawl the web.
Page 1
'BAZI İsKİT/SAKA KELİMELERİNİN
ETİMOLOJİSİ ÜZERİNE
F uzulı' Bayat* _ z
İskit-Sakalar, Sarınatlar, Alanlar, Kuşanlar hatta Azlar gibi Hunlara ka-
darki Türk kavimlerinin ister tarih isterse de dil materyalleri İranist bilim
adamları tarafından araştırılmıştır. Bu bilim adamlarının (V. Miller, V.
Abayev, G. Bonğard-Levin, E. Grantovskiy vb.) büyük ve faal etimolojik
araştırmaları sonucunda yukarıda isimleri zikredilen kabileler Hint-
Avrupa veya İranî halklar- olarak takdim edilmiştir. M. Zakiev”e göre bu
durumun sonucu olarak Kaíkasän, Volga boyunun, Ural etrafının, Sibir-
ya'nın, Orta ve Merkezi Asya*nın, Kazakistan” ın ve A1tay'ın arkeolojik
buluntuları Iranî kavimlere ait olarak gösterilmiştir.l Nitekim malum ve
meşhur sava göre İran kavimleri Karpafitan Altayla kadar geniş bir ` ş I
alanda yaşamış, avcılık kültürü, göçebe kültür ve yerleşik kültürlerin
temellerini atmış, atı evcilleştirmiş, 12 hayvanlı takvimi oluşturmuş vs.l
vs...
Oysa Karpat dağlarından Altay”a kadar olan alanda İranlıların
2. bin yılında yaşadığını kanıtlayacak ne tarihi belge ne de arkeolojikI
buluntular mevcuttur. Nedense bulunan arkeolojik bulgular, dil malzeme- ,_
leri bugünkü İran kavimlerine ait olmayıp, Türk boylarına aittir. Bunun
mantığı izahını İranist bilim adamları bu .yerlerin sonradan Türkleşmesi _
ve Türklerin İran kültürüne sahip olması, İran kavimlerinin de yeni bir
kültür ortamına girrrıeleri ile izah ederler. Ne yazık ki kültür tarihi, dil
kuralları bunun aksini söylemektedir. .
M.Ö. 8. yy.da büyük devlet kuran İskit kavimlerI birliğine dahil
kavimlerin dillerinden V. Miller” in tespitine göre 425 kelime kalmıştır ki
bunların da büyük bir kısmı şahıs adlarıdır. Zgust adlı bir diğer bilim
' Prof. Dr. Fuzuli Bayat, Gaziantep Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili
ve Edebiyatı Bölümü.
1 Zakiev M. Z., Problemi Yazıka iProishojdenie Volƒskih Tatar, Kazan, 1986, 3.23.
Karadeniz Araştırmaları, Sayı 7 (Güz 2005), s.l-l0.
Page 2
2 KARADENİZ ARAŞTIRMLARJ -7-
adamı ise çeşitli kaynaklardan 613 İskit-Saka kelimesi tarayabilmiştir. Bu
kelimelerin bir kısmının etimolojisi açıklanmıştır ki bu açıklamaların da
hemen hemen hepsi Hint-Avrupa dil ailesi çerçevesinde, özellikle İraııî
diller çerçevesinde yapılmıştır. Mesela V. İ. Abaev 196 İskitçe kelimeyi
Osetçe izah etmeye çalışmıştır.2 Onun incelediği 196 kelimeden 48 eski
kaynaklarda (Avesta vs.) yer almasına rağmen ne tarihi ne de muasır
Osetçe”de rastlanmıştır. Diğer kelimeleri de Abayevfin zorla Osetleştir-
meye çalışmasına rağmen sözlüğünde verilen bu 196 kelimeden en az
yarıdan çoğu kolaylıkla Türkçe açıklanabilir.
Bu kelime gruplarını ilah, şahıs ve boy adları olmak üzere üç ana
başlık altında toplamak mümkündür:
1. İıah Adım-ı (Teonim)
Çeşitli kaynaklarda yer alan İskitçe ilah (teonim) adlarının büyük bir
kısmı Türkçe'dir. Bu teonimlerin yalnız adları değil Yunan kaynakların-
da mitolojik işlevleri hakkında verilen bilgi de Türk mitolojik sistemi ile
örtüşmektedir. Türk mitolojisinin en eski katmanlarından biri olan Ay
merkezli inanç bağlamında ortaya çıkan ilah adları Yunan karşılıkları ile
İskit dilinde verilmiştir. Ay terkipli bazı ilah ve şahıs adlarında eski i-
nançları ihya etmek mümkündür. Bu ilah adlarından Apia, Papaios, Goy-
tosir, Artim-Pasa vb. adları göstermek mümkündür. Büyük ihtimalle Yu-
nan dilinin fonetik ve morfolojik kuralları bağlamında yazılan bu ilah
adlarından bazıları İskitlerin söyleyiş tarzının Yunanca varyantıysa, bazı-
:ları da ilah ad anlamının Yunanca”sıdır. İlah adlarının Türkçe kolay açık-
lananları dışında bazılarını V. Miller, özellikle de V. Abaev Iran dil
grubu ile izah `etmeye çalışmıştır. Ancak burada İskitleri İranî bir kavim
olarak bilen O. Trubaçevfln bir itirafını hatırlatmak yerinde olacaktır:
“İskitçðde İskitçe olmayanlardan biri de ilah adlarıdır”.3
İskit-Saka mitolojisinin yüksek dereceli ruhlarından birinin adı Papa-
ias/Papay”dır, ki_bu ilah adını Türkçe°deki Baba kelimesiyle aynılaş-
tırırlar. İskitler hakkında verilen bilgilerden onların Papay veya Babay
adlı yıldırım tanrısının varlığından söz açılmaktadır. Herodotus bu ilah
adını Zeus olarak tercüme eder. Türkçelde baba kökünden gelen bu ilah
adı bugünkü inançlarda iyelere ve ata kültüne verilen baba unvanında da
kalmıştır. Nitekim Çuvaşlarda yıldırım tanrısına Tengre Babay veya '
2 Abaev V.İ., İstoriko-Etfmalogiçeskı): Slovar Osetinskogo Yazıka, TJ, Leningrad,
1959; Abaev V.İ., İstorƒka-Etimologiçeskıy Slovar Osetinskogo Yazıka, TZ, Lenin-
grad, 1973; Abaev V.İ., İstorfko-Etfmologiçeskiy Slovar Osetinskogo Yazıka, T.3,
Leningrad, 1979. - -
3 Trubaçev ON., “O Sindah i Iİh Yazıke”, Voprosı Yazıkoznanıjıa Noz4, 1976, 5.54.
Page 3
. FUZULİ BA YA T; BAZI İsKİT/SAKA KELİMELERINİN ETİMOLOJİSİ Å3›
Papay Tura denilir ki bu da yukarıda söylenenleri tasdik eder. Her halde
ihtimal şeklinde olsa da yıldırım türeten ruhun adının Pap-ay terkiple-
rinden oluştuğu fikrini de varsaymak mümkündür. Nitekim İskitlerin ve
onların doğrudan doğruya varisleri olan Çuvaşların aya tapındıklarını
biliyoruz ve bu tanrı adının Ay merkezli inanç sisteminde yer aldığını
kabul etmek gerekir. O halde pap/bab kökü baba kökünden oluşmuş
Baba+ay birleşmesinde ünlüden biri düşmüş Babay/Papay biçimine
girmiş ve Ay Baba anlamını bi_ldirmiştir. İlk çağlarda baş tanrının yıldı-
rım tanrısı 'olduğu da bilinmektedir. Sonradan bu görev baş tanrıdan
alınarak başka bir ruha teslim edilmiştir. 0 halde Papay yıldırımm sahibi
anlamına gelir ki bu da onun fonksiyonuyla örtüşmektedir. Ne var ki
garip etimolojiler öne süren ve İskitçe ilah adlarını .da Osetince açık-
lamağa çalışan V. Abaev Papaios adının etimoloj isini vermemiştir.
Herodotus tarih kitabında İskitlerin Aphroditeînden konuşur ve adı-
nın İskitçe Artim Pasa/Artimpas olarak kaydeder. Bu ilah adında da “er-
tem” ve “basa” kelimelerini görmek mümkündür. Yunanca yazı kuralla-
rında Türkçe için karakteristik olan b/p ses değişimini görürüz. Özellikle
.İskitçe kelimelerin Yunanca yazılış varyantı ötümsüz -p sesi iledir.
Ayrıca pas kökünün Çuvaşça,da hayvanların kışı geçirdikleri yer olarak
da bilinmesi bu ilah adının hayvancılıkla alakalı olabileceğini de akıla
getirir.
İskit-Saka döneminden belli olan ateş ve ocak kültü bugünkü şekliyle
büyük bir farklılık göstermez. M. 'Habiçev'e göre İskitlerde ocak sahibi-
nin adı Tapiti/Tabiti”dir. Herodotus bu ilah adının karşılığını Yunanca
Hestia olarak belirtir. Bu kelime Türkçelde tab/tam (ev) - idi/ide/ıye
(sahip) terkiplerinden ortaya çıkmıştır.4 İskit-Saka birliğine giren bugün-
kü Karaçay-Balkar Türklerinin dilinde Tabiti T obadı şeklinde kalmıştır.
Karaçay-Balkarlarda erkekler Teyri'ye ant içtikleri halde, kadınlar da
ocak sahibine ant içerek T obadı (vallah anlamında), derler. Bu terim
Çuvaşlarda Tupata şeklinde mevcut olup yemin edilirken kullanılır.5
Hem Karaçay-Balkar hem de Çuvaş dilinde tup/tab evin ortası, ocak
anlamında olup, eski Türkçe ile desteklenmektedir.`
Bununla beraber Karaçay-Balkarlarda ateş ananın tup/top/tep/tıp kö-
künden gelen Tepana veya T ıpana adıyla belli olduğunuda kaydedelim.
Nitekim İ. Mizievîn de yazdığı gibi Karaçay-Balkar Türkçe'sinde tıp/dıp
ateş, tıp+ır/er (ateş) yanan yer veya ocak, tıp+et ise (ateş yak) anlamları
4 Habıçev MA., K Gfdmnımfke Karaçaya faizleri, Naıçik, 1982, slızi-ı s.
5 Curtubaev M.Ç., Drevnie Verovanıya Balkartsev ı' Karaçayevtsev, Nalçik, 1991, s.
101. _ .
Page 4
4 KARADENİZARAŞTIRMALARIJ-
bildirir.6 Kelimenin Nostratik teori açısından değerlendirilmesinde Türk,
Sümer, Mısır, Hint, Hurri, Fin, Macar, Rus, Gürcü, Tunguz vb. dillerdeki
tab/tav, tep, top, tib köküne bağlı ateş, sıcaklık,I ısıtmak, kızartmaya
yarayan kap vs. anlamları bilinmektedir ki bu da ateş-ocak kültünün
genel adıyla ilgilidir. Buradan yola çıkarak bir zamanlar Miller, Tratsmer
vb. Tapiti ilah adını İran dilleri ile açıklamağa çalışmışlardır. Bunlardan
bazılarının mesela Gürcü, Rus, Osetin vs. dillerde alıntı olduğu ilk -
bakışta anlaşılır. V. Abaev 'de tap köküııün Avesta dilinde ısıtmak anlamı
içerdiğini yazmıştır.7
Yunan kaynaklarında ismi geçen ilah adlarından biri de Apiaidır.
Herodotus bu ilah adını yer ana, orman ana, hayvanların koruyucusu
olarak çevirrrııiıştir8 ki, açık bir şekilde eski Türkçe°deki ana veya büyük
ana anlamındaki aba/apa sözünü görmek mümkündür. İskitçeideki
Apia/Abia ilah adı da Türkçe açıklamak mümkündür. Nitekim Yunan
kaynaklarında dişi varlık olarak geçen bu teonim adında eski Türkçe'deki
ebı' (büyük ana, nine) kelimesini görmek mümkündür. Ayrıca Çuvaşça”da
epi, ebe anlamındadır. Ancak Orhun-Yenisey yazıtlarında sık kullanan
apa (ulu ecdad, dede) kelimesi Api-a tanrı adının etimolojisini oluştur-
ması akla daha yatkındır. İlah adlarının dişil veya eril olması veya bir
kutuptan diğerine geçmesi sık sık rastlanan olaydır. Tıpkı Papay/Babay
adı gibi Api adının da etimolojisine. V. Abaev'in açıklamasında rastlan-
maz. Anlaşıldığına göre Abaev açık bir şekilde Türkçe olan kelimelerin
etimolojisinden kaçınmıştır.
İskit tanrılarından veya yüksek dereceli ruhlarından biri olan Goytosir
adına Herodotus”ta rastlanır. Bu ilah adında gay/gök adı doğal bir şekilde _
tanrının semavi ruh olması ile de örtüşür. İlah adının ikinci kısmı olan
tosir terkibi açıklanamadığı halde yine de bu gök ruhunun İskitlerde
varlığı bilinmektedir. Belki de Goytosir adı Göktanrı şeklinde telaffuz
edilen eski Türk tanrısının Yunanca sesleniş şeklidir.
Goytosir miti Kafkas Türklerininmitolojik inançlarında da görülmek-
Itedir` Karaçay-Balkar mitolojik metinlerinde atların koruyucusu Kollu
adında mitolojik bir varlık olarak dikkat çeker. Ancak Karaçay-Balkarlar
Mart ayının ortalarında yaptıkları bahar bayramına da Kollu demekte-
dirler. Bayramın son günü ataların ruhu hatırlanır ve “Oyra Kollu” mıs-
ralarıyla başlayan şiir koro eşliğinde okunur. Anlaşıldığına göre Kollu,
6 Miziev İ.M., “Trinadtsad Slov iz Yazıka Skifov”, Azerbaycan Filologııııası Mesele-
leri, 3 Kitap, Bakü, 1991, 5.42.
7 Abaev V.İ., Osetinskiy Yazık íFoIkor, TJ, Moskova-Leningrad, 1949, s.l 84.
8 Grakov BN., skıfi, Moskova, 1911, g_sı-ss.
Page 5
FUZULİ BA YA T: BAZI İSKİ T/SAICA KELİAÆLERİNİN E T İMOLOJİSİ 5
ilk baharın gelişini bildiren koruyucu olup daha çok ekin mahsullerinin
hamisi gibi şekillenmiştir. Nitekim M. Curtubaev de kollu kelimesinin
ateş, şimşek, ışık anlamına gelen < kolfl-kııl kökünden ve lu ekinden
türediği ve kelimenin ateşe sahip olan adam anlamına geldiğini söyler.9
Karaçay-Balkarın Kollu mitolojik varlığına benzer bir mitolojik varlı-
ğa İskit mitolojisinde de rastlamaktayız. İskitlerin atası Targitayiın oğlu
Kolaksay da bahar bayramıyla ilgili görünmektedir. İskitler ataları olarak
gördükleri Kolaksayhn doğumunu ve ateş ruhuyla evlenmesi şerefine ge-
ce ile gündüzün beraber olduğu 22 Marfta bayram ederlerdi.m
İskit ilah adlarından biri de Herodotos`un Poseidon olarak tercüme
ettiği Tagimasad°dır. Herodotusfa göre Tagirnasad bütün nehirlerin ve
suların tanrısıdır. O halde adın etimolojisi onun mitolojik işlevi ile ör-
tüşmelidir. Tagim, tengiz kelimesinin Yunanca yazılış şekli olmalıdır. Bu
_ ilah adı nehir anlamında mevcut olan taluy terimi ile de benzeşmektedir.
2. Mitolojik Şahıs Adları (Antropoıiim)
VAdbiliırı kurallarına bakılırsa her bir ad birkaç fonksiyon yerine
. getirınektedir. Özellikle mitolojik adlar sosyal işlevi yerine getirmek
açısından dikkat çekmektedir. Ancak İskitçe mitolojik adları çok gülünç
bir şekilde açıklayan Osetin bilim adamı V. Abaev sonuçta akıla ve man-
tığa zıt ve dilcilik kurallarına uymayan etimolojiler söylemeye mecbur
olmuştur. Mesela V. Abaev”in etimolojisine göre bu adlar, kurt yiyen,
kadın altında kalan, su içen, sağlam karısı olan, sekiz eşeği olan, balta
gibi dişleri olan, karısını öıdüıen, uzun gııçııı vb.” şekıindedir.
Herodotusfun İskitlerin ecdadı olarak takdim ettiğiTargitay, yine
Yunan tarihçisine göre Zeus'la nehir tanrısı Borisfeniin kızından doğ-
muştur. Bu mitolojik ad üzerinde en çok yazan bilim adamı ,V. Abaev
olmuştur.12 Abaev büyük bir azimle Targitay adını İran dilgrubu bağ-
lamında açiklarnaya çalışmıştır. Onun etimolojisine göre kelimenin ilk
varyantı Avesta dilinde güç, kuvvet anlamında olan tavah kökünden
gelmedir ki bu kelime eski Hint dilinde tavas şeklindedir. Targitay adının
ikincitarafını Abaev eski Farsçadaki uzun anlamlı kök olan darga ile
izah eder. Sonuçta Abaeviin etimolojisine göre Targitay, “Uzun güçlü”
gibi bir anlam ifade etmiş olur. Ancak Targitay şahıs adında tavah, Tavas
9 Curtubaev M.Ç., a.g.e., 5.146. .
'Û Rayevskiy D.S., Oçerkı' İdeologı' Skğfiı-Sarmaıskih Plemyon, Moskova, 1977, s.
113.
“ Abaev vi., oseffnskıy Yazıkz-Foıkor, T.ı, Moskova-Leningıııd, 1949, 5.151-1 ss.
'2 Abaev v.İ., age., 5.163, 185.
Page 6
6 . ı KzıRADENİZARAŞTIRAMLARI-ı
ve darga köklerini çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca hiçbir boy ecda-
dına böyle bir ad vermezdi.
Targitay adının Türkçe olmasını kanıtlayacak en mühim delil bu adın
Türk adbiliminde yaygın olmasıdır. Nitekim 5825'de Bizans imparatoru-
nun yanına elçi olarak gelen Avar elçisinin adının Targitiy (Simokat-
ta”nın yazmasında), Türk sülalesi Arpadların beyinin adının Targatsuy
(Konstarıtinos Porphirogenitusmn malumatında), Hülagu Hanim oğlunun
adının Taragay vb. olması13 da Targitay adının kronolojikve coğrafi
olarak uzun müddet Türklerin arasında mevcut olduğunu kanıtlar.
Bu adın targ/tarh kökünden oluştuğu ve Türkçeide soydaş, akraba
anlamları bildirdiği'4 göz önünde bulundurulursa o zaman Targitay adı da
Türkçedeki akrabalık terimleri bağlamında açıklanmalıdır. Arap kaynak-
larının Deşt-i Kıpçak diye adlandırdığı şimdiki Rusya bozkırlarında yaşa-
yan halklara T okarmar veya Tokaram denilirdi.15 Museviliği kabul etmiş
Hazar Türklerinin yukarı kısmıTevrat ananesine sadık kalarak Türk adını
Tokaram şeklinde vermiş ve kendilerini Tokaramoğulları diye adlandır-
mışlardır. 10. yüzyılda Hazar Kağanı Yusuf, Yahudi Hasday ibn Şapruf-
un sorularına cevap verirken halkının Yafes oğlu Tokaram”dan geldiğini
söylemiştir.16 Ayrıca Targitay adının Hazarların ecdadı Togaram'la aynı
kökten olduğu da ilk bakışta sezilir. Targitay adı ses göçüşmesi (metatez)
ile Togaram/Tagaram (Targ - Tag(a)r) şekline düşebilirdi. Bu da bir Ka- '
radeniz kavmi olan İskitlerle Hazarların akrabalığını gösterir.
Bütün söylenenleri bir varsayım olarak kabullenmekle Targitay adına
farklı bir etimolojimizi sunalım. Bize göre Ay merkezli inanç sisteminde
yer alan İskitler ve onların ecdadı Targítay adı da bu kodla açıklan-
malıdır. Herodotusia göre, İskit-Sakaların ecdadı Targitay boğa (öküz)
şeklinde tasavvur edilir.”r O halde Yunan kaynaklarında İskitlerin ilk
ataları olan Targitay adının tur veya tor'dan türediği görülmektedir.
Sibirya Türklerinin dilinde tur vahşi boğa veya yak adı altında bilinen
mandaya benzer çok güçlü hayvanın adıdır. Herodotus da Targitay”ı boğa
olarak Vasıf eder. Nitekim daha öncede söylendiği gibi Türk, Türkmen
kelimelerinin de tur”dan türeme olduğu, bu boynuzlu hayvanın Ayiı
'3 Bilgiler için bkz. Miziev i.M., a.g.e., 5.42.
14 Bkz. Baskakov N.A., “İmena Polovetskih Plemyon i ?olovtsev b Ruskih Letopis-
yalı”, Tyurkrkaya Onomastika, Alma-Ata, 1984, 5.72.
15 Bak: Bíblıya, Moskova, 1989.
_' ,lê Pletneva S.A., Hazar-ı, Moskova, 1986, 5.7.
n Tolstov S.P., Drevniy Horezm, Moskova, 1990, 5.87.
Page 7
F UZ ULİ BA YA T: BAZİ İSKİ T /SAIOİ KELİÅÆLERİNİN E TİMOLOJİSİ _ 7
sembolize ettiğini söylemiştik.lg Sade' mantığa göre hilale benzer tur
boynuzu Sibirya halklarında Ay, ın yer sembolü olarak görülürdü.
Ayrıca Targitay kelimesinin birinci tarafı olan tar/tur Çuvaşça”da
tanrı anlamına gelen Tora ilah adı ile aynı köktendir. Doğal olarak bu
şahıs adının Tanrıoğlu veya Ayoğlu olduğu anlamı ortaya çıkar. Her hal-
de Sakaların Ay Tanrı ve onun yerdeki sembolü olan boğa kültüne i-
nançları bu adda kalıntı şeklinde olsa da kalmıştır. Ecdatların boğa (vahşi
tur) olarak tasavvur edilmesi ilave malzemelerle de desteklenir. Mesela
İskit mezarlarının öküz başını hatırlatması buna önek olabilir.`ı9
Bütün anlatılardan şöyle bir sonuç doğar ki İskit-Sakaların atası ola-
rak gösterilen Targitay büyük olasılıkla Türk veya Türküt ecdat adının, ki
bunlar da boğa kodu ile açıklanır, Yunanca zyazılışııılır.I Ay ekine kadar
olan kısım Targit < tar-kit < tur-kit şeklinde bir gelişme geçirmiş, Ay- -
oğlu `eodat Türk, Targitay varyantında Herodotus'un Tarih kitabına gir-
miştir.
Mite göre Targitay'ın Lipoksay, Arpaksay ve Kolaksay adlı üç oğlu
varmış. G. Bongard-Levin gibi İranistleı'20 bu üç adı evrenin üç tabakasını
- gök, yer ve yer altı - simgeleyen varlıklar olarak kabul ederler. Diğer
taraftan İranist V. Abaev bu adları İran kökenli olduğunu ispatlamak için
şahıs adlarının. ikinci tarafını say olarak ayırır ve Avesta”da parıltı, ışıltı
ve hüküm etmek anlamı veren xşau'dan geldiğini yazar.21 Lipoksay
adının etimolojisi vermeyen Abaev”in fantezisinde Kolaksay, Xola-xaya
şeklinde olup birinci tarafı güneş anlamında olan Xor/xur kökünden
gelmektedir. O halde adın anlamı Güneş şah olmuş olur. Arpaksay ise
` Osetçede ağƒ- derinlik anlamı bildiren kökten türemiştir. Abaev”in kita-
bında Arpaksay derinliklerin hakimi gibi gülünç bir anlam kazanmıştır.
Arpaksay adında arpa ve say/soy terkiplerini görenler de vardır.
Kelimenin ikinci kısmını tabak veya yemek olarak çevirenler de vardır. O
halde arpaksay arpa yemeği, kolaksay ve lipoksay da çeşitli yemek adları
anlamına gelmektedir. Kolaksay kuş yemeği, Lipoksay da Paliksay şek-
linde balık yemeği anlamına gelmektedir. Biraz daha bilimsel şekilde
Arpaksayiı çiftçi kabilesi olarak değerlendirmişlerdir. `
İ. Miziev bu adiarın sonundaki ksay ekini Türkçe'deki çay ekinin
Yunanca yazılışı olarak görür ve adları da Arpaçay (Arpasay), Lipokçay
18 Genişbilgi için bkz. Bayat F., “Ay Kultunun Dini-Mifoloji Semantikasında Türk
ve Türk Tayfa Adları”, Çırag, sayı 243, Bakü, 2000.
19 Bak: şiıov Yu., Kosmfçeskfe Taym Karganov, Moskova, 1990.
20 Bongard-Levin G.M., Grantovskiy EA., Ot Slgîı' da İndi, Moskova, 1983, 5.84-85.
21 Abaev V.., a.g.e., 5.189.
Page 8
s ` ' ` KARADENjzARAşrıRMALARıı-a
(Lipoksay) ve Kulakçay (Kulaksay) şekillerinde açıklar. Buradan da Arpa
_V çay, Dar (Ensiz) çay ve Çay kolu anlamlarını çıkarmış olur.22
Ayrıca M. Zakievie göre bu üç adın sondaki eki soy olmalıdır ki o da
Karaçay-Balkarcafla nesepli anlamına gelen sıy kökünden türemiştir.23 O
halde İskitlerin ataları olan Arpaksay, Lipoksay ve Kolaksay “soylu” an-
lamı içermiş olur. Ancak görüldüğü gibi bir şeyler eksik gibi kalır ve ad
oluşturma belli bir sisteme dayatılmaz.
Ayrıca Arpaksay adını üç kısma arfer+pakfbakfbeg+say ayırmak çok
basit gözükür. Dilcilikte malum yuva teorisi ile mitolojik adların, boy
adlarının ve ilah adlarının etimolojisi istenilen sonucu vermemiştir. Çün-
kü adbilinıin şekillenmesi bir dizi dil dışı verilerle şartlanmıştır ki bunları
göz ardı etmek mümkün değildir.
Lipoksay, Arpaksay ve Kolaksay adlarının Ay merkezli inanç siste-
minde var olduğu kuşku doğurmasa da adların çay, yiyecek anlamları
içermediği kesindir. Büyük olasılıkla her üç ad boynuzlu hayvan anlamlı `
-adların Yunanca seslenişi veya tercümesidir. Nitekim Arpaksay, Lipok-
say ve Kolaksay adlarındaki k ses türemesi dışında her üç adda Targitay
adındai olduğu gibi ay terkibini görmek mümkündür. Bir hipotez de bu
adların İskit askeri birlik anlamında olabileceğini tahmin etmeye olanak
tanır. Şimdilik bu adların etimolojisini vermek mümkün görünmüyor.
Ancak Kolaksay adı Karaçay-Balkar Türkçdsinde ateş anlamı bildiren
kol kökü ile bağlı olabilir. Kol-ak-say terkiplerinden oluşan ve ateş anla-
mına gelen kol kökü adda açıkça görülmektedir. Diğer taraftan İskitlerin
ve Karaçay-Balkarların Kollu ve Kolaksay bayramını Mart ayında geçir-
meleri bu mitolojik varlıkların aynı olduğu kanaatini doğurur.
3. Boy Adları (Etnoııim)
İskitler hakkında en eski bilgilerin yer aldığı Herodotus'un Tarih
kitabında bu kavmin kendisine Skolot veya Skolt dediği yazılıdır. Görül-
düğü gibi İskit veya Saka adını onlara komşuları Yunanlılar ve Farslar
vermişlerdir. O halde Skol/Skul-ot İskitlerin, özellikle de Çar İskitlerinin
adlandırılmasıdır. Bu boy adının etimolojisinden İskitlerin etnik kimliği
de açıklığa kavuşmuş olur. Abaev bu boy adının İran kavimleri o yerlere
gelmeden önce ortaya çıkabileceğini varsayar.24 Bu boy adının İ. Miziev
tarafından etimolojisi ile razılaşmak mümkündür. Şöyle ki, Mizievie göre
Skolot terimi Karaçay-Balkarca”da saygılı, soylu anlamına gelen
f
22 Miziev İ.M., a.g.e., 5.45.
23 Zakiev M.Z., Problem: Yazıka iProishojdenie Voıfƒskih Tatar, Kazan, 1986, s.l24._
24 Abaev V.İ., a.g.e., s.244. '
Page 9
FUZULİ BA YA T.- BA Zı İSKİT/SAKA KELİMELERİNİN ETİMOL OJİSİ 9
ıslııltı/shıltı kelimesi ile aynı köktendir. Bu terim ız+gıl (sınır, hat),
ız+gılı (verese, mal-mülk), ız+gıltı (varis, soylu, nesepli) gibi kelimeler
oluşturmuştur. Shıltı kökü Herodotusfiın Skolotı boy adı ile aynıdır.25
Çeşitli kaynaklarda İskit-Saka boy birliğinde yer alan Savromat,
Masagget, Matuket, Turaget,I Amadok, Alan vb. gibi kabile adlarına rast-
lanır. Abaev bu adları da Osetçe açıklamağa çalışmış, sonuçta garip an-
lamlar ortaya çıkarmıştır. Mesela ona göre Savromat adı siyah eller, Ma-
tuket çekirge, Turaget çorba içenler, Arnadok çiğ yiyenler, Masagget ge-
yik insanlar ıîlemeliıtir.26 Bunlardan Masagget adı baş+sak anlamında,
Sakaların esas boyu şeklinde izah edilebilir. '
Yunan kaynaklarında yazılı olan sanat veya meslek toplulukları
adlarından biri de Otaçiros (Otachyros) dur. Bu sanat adında eski veya
proto-Türklerin Şamanlarla beraber tedavi eden otaçı kelimesini çıkar-
mak mümkündür. Kelimenin kökü ot veya ota olup bir tür tedavi şeklidir
ki +çı eki ile bu tedaviyi yürüten kişiyi bildirir.
Sonuç
Eski dünyanın geçit halklarından biri olan İskit-Sakalar tartışmalı -
yönleri ile beraber a) dış görünüşleri (antropolojik elementlerine göre):
yastı ve eğri burun, geniş ve elmaeık kemikleri çıkık, bedenin zayıf tüy
örtüsü, yüz çizgilerinin sert oluşu, b) etnografik özellikleri: at besleyen,
at sağan, at eti yeyen ve kımız yapan, c) defın ritüeileri: kurgan tipli
mezarlar, atlaI ve silahlarla birlikte görnülme vb. kalıcı kültür özellikleri
ile Avrupa ve İranî kavimlerden farklanan İskitler, d) dil verileri ile: ilah
adları, şahıs adları, boy adları ve yer adları ile de Hint-Avrupalı değiller.
Bütün yönleri ile Hint-Avrupa halklarından seçilen ve onlara yabancı
olan İskit-Sakalar zorla Hint-Avrupalılarla akraba edilmeye çalışılmıştır.
Ayrıca İranlı kavinıleri iyi bilen ne Herodotus ne de eski Romalı ve
' Yunan yazarları İskitlerle Farsları aynı millet- veya aynı- dilde konuşan
kavimler olarak tanırlar. Bütün bunlara bakmaksızın Batılı bilim adamları
ve eski Sovyet Iranistleri inatla ve ısrarla İskitleri, Kimerleri, Azları,
Alanları vb. İran dilli halk olarak tanımaktadırlar.
25 Miziev İ.M., a.g.e., 5.46.
26 Bkz. Abaev V.İ., İstoriko-Etfnrologiçeskiy Slovar Oseƒinskogo Yazıka, T.l,
Leningrad, 1959; Abaev V.İ., İstoriko-Etimologiçeskıj› Slovar Osetfnskogo Yazıka,
T.2, Leningrad, 1973; Abaev V_İ_, İstorƒko-Etimologiçeskıy Slovar Osetinskogo
Yazıka, T.3, Leningrad, 1979. .
Page 10
10 V MRADENIZ ARAŞTIRMALARM-
KAYNAKÇA
Abaev V.İ., İstoriko-Etimologiçeskiy Slovar Osetinskogo Yazıka, T.1, Le-
ningrad, 1959.
Abaev V.İ., İstoriko-Etimologiçeskıy Slovar Osetinskogo Yazzka, T.2, Le-
ningrad, 1973.
Abaev V.İ., İstoriko-Etimologiçeskıy Slovar Osetinskogo Yazıka, T.3, Le-
ningrad, 1979.
Abaev V.İ., Osetínskıj› Yazık ı' Folkor, T.1, Moskova-Leníngrad, 1949.
Baskakov N.A., “İmena Polovetskih Plemyon i-Polovtsev b Ruskih Le-
topisyah”, Tyuricskaya Onomastika, Alma-Ata, 1984.
Bayat F., “Ay Kultunun Dini-Mifoloji Semantikasında Türk ve Türk
Tayfa Adları”, Çırag, sayı 2-3, Bakü, 2000.
Bibliya, Moskova, 1989.
Bongarcl-Levin G.M., Grantovskiy E.A., Ot Siğil' do İndi, Moskova,
1983.
Curtubaev M.Ç., Drevnie Verovanıya Balkartsev i Karaçayevtsev, Nal-
çik, 1991.
Grakov B.N., Skzfi, Moskova, 1971. ı -
Habiçev M.A., K Gidronímike Karaçaya iBalkari, Nalçik, 1982.
Miziev İ.M., “Trinadtsad Slov iz Yazıka Skífov”, Azerbaycan F ilologi-
yas: Meseleleri, 3 Kitap, Bakü, 1991.
Pletneva S.A., Hazarz, Moskova, 1986.
Rayevskiy D.S., Oçerki İdeologi Skğfo-Sarmatskíh Plemyon, Moskova,
1977, 5.113. '
Şilov Yu., Kosmiçeskie Taynı Kurganov, Moskova, 1990.
Tolstov S.P., Drevmy Horezm, Moskova, 1990.
Trubaçev O.N., “O Sindah i İh Yazıke”, Voprosı Yazıkoznanıjıa No:4,
1976. '
Zakiev MZ., Problem: Yazıka ı' Proishojdenie Voıjfskih Tatar, Kazan,
1986.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder